B. FEODALİTE
Feodalite, Ortaçağ Avrupası'nda temelleri eşitsizlik üzerine kurulmuş siyasi bir rejimdir. Roma İm- paratorluğu yıkıldıktan sonra yerine kurulan krallıklar arasındaki anlaşmazlıklar, Avrupa'da feodali- te rejiminin doğmasına sebep olmuştur.
Avrupa'da Kavimler göçünün karışıklıkları devam ederken halk ve büyük toprak sahipleri, kendilerini emniyette görmediklerinden hayatlarını devam ettirebilmek için güçlü kişilerin koruması altına girme ihtiyacı hissettiler.
Halkın himayesine girdiği kişilere Süzeren, himaye edilenlere de Vassal denirdi. Böylece IX. yüzyılda senyörler ve vassalları arasında bir hiyerarşi gelişti. Senyörler, bağlılığı sebebiyle vassala kira karşılığı bir toprağın işleme hakkını vermeye başladılar. Böylece feodalite (derebeylik) rejimi ortaya çıktı.
Feodal düzenin önemli özelliklerinden biri de senyörün içinde yaşadığı şato veya kalelerdi. Bu şato veya kaleler askeri birlik tarafından korunuyordu.
Feodalite, bütün Ortaçağ boyunca devam etti. XV. yüzyılda: barutun ateşli silahlarda kullanılmasıyla sona erdi. Feodalitenin yıkılması Mutlak krallıkların güçlenmesini sağladı. Yeniçağ başında Almanya dışında feodalite yıkıldı. Almanya'da ise Yakınçağ'da ortadan kalktı.
Feodalite devrinde Avrupa'da sosyal adalet kurulmamıştı. Bu nedenle halk çeşitli sınıflara ayrılmıştır.
1.Asiller
Ortaçağ Avrupası'nın en imtiyazlı sınıfı asillerdi. Bunların en üstünde senyör denilen derebeyleri bulunurdu. Senyörlerin en büyüğü kraldı. Derebeylerden sonra sırasıyla dükler, kontlar, baronlar, vikontlar ve şövalyeler yer almıştır. Asiller her türlü hakka sahipti.
2.Rahipler
Asillerden sonra en imtiyazlı sınıftır. Papa'ya bağlı olarak çalışırlardı. Kilise topraklarında senyörler gibi yaşarlardı. Ortaçağ'da önemli miktarda toprak elde ederek zenginleşmişlerdir. Vergi ve askerlikten muaf tutulmuşlardır. Hem devlet hem de din işleriyle uğramışlardır.
3.Burjuvalar
Kasaba ve şehirlerde oturup ticaret ve sanayi ile uğraşanlara burjuva denirdi. Senyörlere belli miktarda para vererek onların himayesinde yaşarlardı. Zamanla zenginleşen burjuvalar senyörlerden para ile bağımsızlıklarını satın alarak tam serbestlik gibi imtiyazlar elde etmişlerdir.
4.Köylüler
Ortaçağ Avrupası'nda en kötü şartlar altında bulunan sınıftı. Köylüler iki kısma ayrılmıştı. Serf adı verilen köylülerin hiçbir hakları yoktu. Efendileri için tarlalarda çalışırlar ve kazançlarını onlara verirlerdi. Toprakla beraber alınıp satılırlardı. Araziden ayrılma imkanları kesinlikle yoktu. Serbest köylüler, ekip biçtikleri topraklardan kazandıklarının bir kısmını senyöre vergi olarak verirlerdi. İstedikleri zaman başka bir yere gidebilir, istedikleri gibi çalışırlardı. Malları da çocuklarına kalırdı.